
Bugün sıradan bir gün olarak başladı.Her zamanki gündelik telaşlar, gündelik işler..Ne olduysa öğleden sonra oldu. Önce yemek sonrası rehaveti olduğunu düşündüğüm bir ağırlık çöktü. Sonra bir baş dönmesi hasıl oldu. Ardından bir halsizlik bir yorgunluk sorma gitsin. Temiz hava yarar diye dışarı çıkmamsa pek fayda etmedi. Yüzümü yıkadım olmadı. Başım dönüyordu ve gitgide halsizleşiyordum. 5 dakika sonrasını hayal ettim. Ayağa kalkarken yere düşüyordum birden. Etraftan birileri koşturacaktı. Karga tulumba götürüceklerdi. Bir kişi kollarımdan bir kişi ayaklarımdan patates çuvalı gibi taşındığımı gördüm zihnimde. Bayılmak o anda gözüme sırf bu yüzden büyük bir felaket olarak göründü. Ne olursa olsun bayılmayacaktım. Bu düşüncelerden sonra tansiyonumun düştüğünü anladım(Pes yani). Arkadaşlarımdan revirin yerini öğrendim ve gittim.
Revirde güleryüzlü sıcak hemşire bir teyze vardı. Tansiyonumun düşmüş olabileceğini söyledim. Kontrol etti. Öğlen yemek yemedin mi diye sordu. Yoo yemiştim hemde bayağı iyi yemiştim. Hatta tatlıyı sevmeyen arkadaşımın tatlısınıda iç etmiştim. Sedyeye yatmamı istedi. O sırada bir telefon açtı: "Bir hastam var ..(burayı duyamadım)...(burayı da duyamadım). evet acil!". O lafı söyledikten sonra beynimde şimşekler çaktı. Acil durum neydi ne oluyordu bana? Bu soruların cevabını hemşire teyzeye sormak varken, onun yerine kendimi telaşlandırmıştım.Teyzenin rahatlatan açıklaması gecikmedi: "yemekhaneyi aradım.tuzlu ayran istedim.ne? tuzlu nanemi diyo çocuk:)" dedi. Rahatlama ardından gülüşmeler geldi. Ayrandan önce 2 tane çikolata verdi teyzem, bende afiyetle mideye indirdim. 5 dakikada bir tansiyonumu ölçen teyzenin tavırları anne sıcaklığındaydı. Sanki kendi oğlu rahatsızlanmış ve onla ilgileniyor gibiydi. Yemekhanedeki çocuğun telefonda yaptığı enayilikten şüphelenen teyzem, birini tuzlu ayranı almaya yolladı. Yemekhaneye giden kişi ayran ve "ayran çok tuzluysa su katarsınız" tavsiyesiyle birlikte geri döndü. Ama yollanan şey tuzlu ayran değildi. Zehirli ayrandı. O kişinin "tuzlu" kavramını algılama biçiminde gariplikler olmalıydı. Sulandırılmış haliyle bile çok tuzlu ayranı, acı bir şurup içen çocuğun mızmızlığıyla içtim. Teyzem hemen su getirdi. Ardından "zehirli ayran"ın faili kişi hakkında söylenmeye başladı. Tekrar tansiyonumu ölçmek için geldiğinde adımı sordu;"Bayram.bayram günü doğmuşum" dedim. Gülümsedi, "Babamın adı da Bayram.Annemin adı da Hediye. Rahmetlik, anneme şöyle derdi: bir Bayram günü Hediye ettiler seni" dedi. Teyzenin yüzündeki gülümseme, o aşk'a tanık olan bir gülümsemeydi. Böyle sevgi dolu, sıcak ve düşünceli olmasının sebebini de anlamış oldum.
Revire kafasına kamyonun kapağı düşen bir kamyoncu getirdiler. Kafası ve sırtı yaralanmıştı. Çok önemli bir yaralanma değildi belki. Ama teyze pansuman yaparken adamdan yükselen "ay uff amanıın" nidaları yükselince ben kendi halime şükrettim. Sedyeye yatarken ,sanki ameliyat masasına yatmış triplerindeyken o kişinin yerinde olmadığım için dua ettim. Sonra teyzem tekrar geldi. Tansiyonumu tekrar ölçtü. "hadi yırttın:) normale döndü tansiyonun" dedi. Kalktım teşekkür ettim elleri öpülesi teyzeme. Çıktım ve düşündüm. Kendimi her an bir parçası bozulabilecek bir makine gibi hissettim. Aslına bakılırsa ben de makinenin sağlıklı işlemesi içinde pek de bir çaba göstermiyordum. Peki bir çaba içerisine girecek miydim? Galiba hayır:) En azından bir bayram günü hediyemi alana dek..
6 yorum:
Geçmiş olsun x-man. Kendine diikat et..Düzenli beslen, gece hayatına ara ver:)Bugünlerde fazla geziyosun gibi geliyor bana:))aslı
saol aslı,düzenli besleniyorum zaten.hergün yemek yiyorum.Gezmeyide seviyorum:)
mertcim sende saol,dün birisi ikimizide lanetlemiş.yalnız benimki rehavet değildi.o yüzden benim lanet daha ağırdı galiba:).
Çok çok geçmiş olsun...Dikkat et kendine ...Üzüldüm vallahi...
teşekkürler gamzeli.iş,stres, bilgisayar, yorgunluk hepsinin toplamı bişeydi galiba.bir uyarıydı.daha dikkatli olmak lazım..
Evet olabilir..Aman dikkatli ol...kendini yorma ...
tamam yormam gamzeli. teşekkürler:)
Yorum Gönder