23 Mayıs 2006

Gerçeğin Peşinde



Blog b
aşlığımla aynı başlığa sahip bir yazıyla geri dönmek istedim. Bloga bu başlığı verirkende biraz düşünmüştüm, kendimle ilgili birşey olmalı, benden birşey olmalı diye. O zamanlar ve halen en çok yaptığım en eylme düşünmek ve gerçeğe ulaşmak idi. O zamanlar zihnimi çok meşgul ediyordu bazı konular ve cevapları bulmak için çok fazla mesai yapıyordu beynim. Sabah kalktığımda , işe gittiğimde , çalışırken ve gece yatağa yattığımda. En ufak bir ayrıntıyı bile kaçırmadan değerlendirmek için hafızamın en derin en köşe bucak noktalarını bile didik didik ettim. Titizlikle verileri toplayarak resmi ortaya çıkarmaya çalıştım ve en nihayetinde kendimce kararlara vardım.

Yakın zamanda ise kendimce doğru olduğunu düşündüğüm bu gerçekleri yerle bir eden yeni gerçekler öğrendim. Aslında bunlara inanmak istemedim. Kendi gerçeklerimi kaybetmek istemedim. Çünkü onları ortaya çıkarmak için çok çabalamıştım,çok da acı çekmiştim. Şimdi ise öğrendim ki bu kadar acıyı, hüznü sadece aptalca bir fikirden dolayı yaşamışım. Bu konuda tepkim önce inanmamak oldu. Bunların gerçek değil yalan olduğunu ortaya çıkarmaya çalıştım ama evet gerçeklerdi. Peki beni yerle bir eden, yıkan, acıtan gerçeklerin bir anda sadece düşünülmeden söylenmiş bir yalan olduğunu öğrendiğimde ne yapmalıydım? Yaşadıklarımı yok mu saymalıydım? Çektiğim acı yerinemi gelecekti, hüznüm gidip yerine parlak bir gülümsememi gelecekti, akıttığım gözyaşlarına yerinemi dolacaktı? Hayır. Hiçbir değişiklik olmayacaktı. Ne ben nede şu ana kadar oluşturduğum düşünce öbeği değişmeyecekti. Gerçeklerim ise hala sağlamlığını korumalıydı. İlk defa gerçeği görsemde kabul etmek istemedim. Görmezden geldim. Doğruluğunu inkar etmesemde olmamış gibi varsaydım. Nedenmi? Eğer kabul etseydim yaşadıklarımı inkar etmiş olacaktım. İnkar edemezdim. Çünkü o an orda, o kapkaranlık dünyada, tek başına, sessizlik içinde, acıyarak, sızlayarak, yaramı tekrar ve tekrar kanatma pahasına, beynimi aşırı kullanmak pahasına, çıldırma noktasına gelmek pahasına, hayatımı bu gerçeği bulmaya adama pahasına gerçeğin peşinden gitmemin hatırına yapmamalıydım. Yapmadım...

Artık gerçeğin peşinde koşmaktan görevimden kendimi azat ediyorum. Gerçeklerimi kaybetmemek için yapıyorum bunu. Gerçeklerimin bir yalan uğruna heba olmaması için...

14 yorum:

U.T dedi ki...

Gerçekler hayatımızın temel taşlarıdır.Biriyle oynadığın zaman rotadan şaşıp yalana,hissiyatsızlığa gömülüveriyor insan...Kendi gerçeğini yaratıp sonrada onun peşinde koşman güzel,maskelerle dolaşan yüzlerin yerini birgün temiz yüzlü insanlar alacak ve daha yalansız bir dünyada yaşayacağız

Gamzeli dedi ki...

Çokgüzel anlatmışsın...Sen en güzelini yapmışsın Xman...

Unknown dedi ki...

Bıraktığını söylesende ben eminim ki sla gerçeği aramaktan vazgeçmeyeceksin. Çünki bende "aşkın peşnde" diye başladım yola. Zaman zaman "bıraktım" dediğim anlar oldu. Ama hata yaptığımı anladım ve yine her zmn olduğu gibi, "jade,"aşkınpeşinde"....
buradaki müzik çok güzel bu hnedenle böyle yazıyorum galiba:P bu arada hikaye güzel gidio.Buradaki herkesi beklerim hikayemize..

XMAN dedi ki...

umar, temennin için teşekkür ederim.yalanlardan bıktım.gerçeğin peşinden koşmak zorunda kalmayacağım ,yalansız bir dünya istiyorum bende.

gamzeli,o şekilde yapmak zorundaydım.teşekkür ederim desteğin için.

jade, sen deyince farkettim aşkın peşinde olduğunu:)sanırım bu da beni iyi anlamanı sağlıyor.belki dediğin gibi gerçeğin peşine düşücem tekrar ama ben peşinde koşmak istemiyorum.gerçeğin apaçık ortada olduğu bir dünya,içi-dışı birileriyle karşılaşmak istiyorum.müziği beğendiğine sevindim.benimde çok sevdiğim hüzünlü bir müziktir .onun etkisi olmalı:)

Adsız dedi ki...

X-Man, anladığım kadarıyla ( gerçi bişey anlamak çok zor, kapalı bir yazı olmuş:)= )bir yalanla dumura uğramışsın.Bence kendince bulduğun doğrulardan sonra gerçeği öğrenerek kabullenip kabullenmek arasında gel gitler yaşayacağına sana bu yalanı söyleyen ve haksızca sana yaşattıklarından dolayı bu insandan nefret et.ben şu an senin yerine bunları hissediyorum.
Bir dost.

XMAN dedi ki...

aslıcım içimdeki duygu o.evet nefret hissediyorum.başka ne hissedebilirim ki zaten?

Bulsara dedi ki...

boşa geçtiğine inansamda yinede gerçeklerin peşinde yaşanmış yitirilen yılları yalanlarla süslü günlere tercih ederim :))

XMAN dedi ki...

bulsara,yalana tahammül edemeyen biri olarak sana katılıyorum.yalanla saadet olmuyor

vintage biscuit dedi ki...

mavi çok güzel . müzik çok güzel. yazılar çok güzel

Bulsara dedi ki...

geri dönüşüne pek sevinemedik ortalıklarda pek görünmüyorsun devamlılık konusunda problemlerin var gibi :))

XMAN dedi ki...

beğendiğine sevindim vintage biscuit.şımarıcam şimdi:)

bulsara,sorunumu farketmişsin:)biraz iş yoğunluğu diyebiliriz.ve hala izmire dönememenin sıkıntısıda var.belki yeni bir yazıyla yeniden dönmüş gibi yapabilirim:)

Bulsara dedi ki...

I'll be back as soon as possible.

demekteysen eğer dönüşününde asap olması dileğiyle :))

XMAN dedi ki...

teşekkürler bulsara.bugün evime geri dönüyorum.mutluyum gururluyum:)

Kuntin dedi ki...

Yapabileceğin en güzel şeyi yapmışsın. Kendinle yüzleşmek ve gerçekleri kabul etmek.
Zor ama başarabildiğinde de en çok huzur ve tatmin duygusu veren olaydır insanın kendisiyle yüzleşmesi ve kendi hatalarını kabul edebilmesi devam....