04 Temmuz 2006

Vicdan muhasebesi

Geçmişte birine yaptığınız bir davranıştan ötürü yıllar yılı vicdan azabı çektiğiniz oldu mu hiç? Vicdan sahibi kişilerin yaşayacabileceği bir histir bu. Gerçi vicdan sahibi birinin bu durumda olmaması yani kendine bu hissi yaşatacak bir harekette bulunmaması gerekli diye düşünebiliriz. Ancak her zaman olaylar kişilerin kontrolünde olamıyor, istemediğimiz sonuçlar ortaya çıkıyor ve düşüncelerimiz yanlış anlaşılıyor. Yanlış anlamanın pençesinden kurtulamıyor, kendimizi ifade ederken önyargı çıtasının üzerinden atlayamıyor , 3. şahısların hakkımızdaki fikirlerinin yanlışlığına üzülerek şahit oluyoruz. Söylemek istediğiniz şeyin karşı tarafta 180 derece farklı bir şekilde anlaşıldığını görünce yaşadığım üzüntü ve korkunun tarifini yapmam çok zor. Haksızlıkların ,yaşanan dargınlıklar ve tartışmaların , sebepleri yanlış anlaşılma olduğu zaman insandaki yıkıcı etkilerin kat kat daha fazla oluyor maalesef.


Çok çok uzun yıllar önce , ilkokul sıralarında yaramaz bir velet olduğum zamanlar. Öğretmenimiz kitaptan bir okuma parçasını rastgele birilerini okutturuyor. Bu okuyanlardan bir tanesi öyle komik okuyor ki biz hocaya çaktırmadan gülüyoruz. Ama gülmekten yıkılıyoruz. Ondan sonra sıra bir başkasına geliyor ama biz hala gülmenin etkisindeyiz ve devam ediyoruz kıkırdamaya. O an okumakta olan arkadaş kelimeleri kesik kesik okuyor çünkü yeni gözlük almış ve henüz alışamamış. Okumanın bir yerinde duruyor ve "Neden gülüyorsunuz. Sizin başınıza gelse iyimi olur ?" diyor. Orda resmen betim benzim atıyor, afallıyor hatta aptallaşıyorum. "Hayır sana gülmüyorduk, senden önce Osman okuyordu ona gülüyorduk "diyoruz olmuyor. Öğretmen bile davranışımıza kızıyor daha da batıyoruz. "Öğretmenim ona gülmüyoruz. Osman , ağaya aga diyordu ona gülüyorduk" diyoruz ama sanki sözlerimiz havada kalıyor , söylenmemiş gibi varsayılıyor. Kızın ise gözyaşları ise gözlüğünün kenarlarından aşağı süzülüyor. Yıkılıyoruz. Sonrasında da ne dediysek olmadı. Ve yanlış anlaşıldığımız şekilde, istemeden birinin kalbini kırmış bir şekilde kaldık. Ne zaman geriye , ilkokul sıralarında olduğum zamanlara doğru bir gezinti yapsam o gözü yaşlı çocuğu görüyorum. Gözü yaşlı ve kızgın. Bakışları bana doğru..


1 sene önce bir iş seyahatine çıkmam gerekti. Yalnız seyahate çıkarken taşınabilir bilgisayar bulamadım ve mecburen desktop makinamı götürmek zorunda kaldım. Evet bildiğin dana gibi bilgisayar kasasını aldım yanıma. İçine koyabileceğim bir kutuda bulamadım. Sadece rahatça taşıyabileceğim bir şekle getirebildim. Uçakta elimde bilgisayar kasasıyla dikkat çekiyorum ama daha garip eşyaların uçağa getirildiğini tahmin ederek hosteslerin bakışlarını fazla önemsemiyorum. Valizleri koyduğumuz yere koyuyorum kasayı ve yola çıkıyoruz. Gideceğimiz yere varınca ben valiz kapağını açıp cihazı almak için hamle yapıyorum. Henüz sabah mahmurluğunun etkisinden kurtulamamış bir halde makinayı üst taraftan dikkatlice indirme gayretindeyim. Ama ne olduysa oluyor , makina elimde kayıyor ve önümde ayakta duran ihtiyar amcanın alnına çarpıyor. Bende ne bi mahmurluk kalıyor ne bir uyuşukluk. O an yerin dibine geçmek istiyorum, yokolmak istiyorum ama nafile. Hemen amcadan yüzlerce defa özür diliyorum. İstemeden oldu diyorum. Amcadan herhangi bir cevap yok. Alnına bakıyorum ve ufak bir çizik görerek rahatlıyorum. Fakat amcaya sorduğum herhangi bir sorunun cevabını alamıyorum , ağzını bıçak açmıyor. Yüzünde ezilmiş ve üzgün ifade beni bitiriyor. Bakışları yere doğru, sanki aşağılanmış birinin yüzüyle bakıyor. Sanki gururu kırılmış, sanki sülalesine küfür edilmiş, sanki tokat yemiş birinin tavrı var üstünde. Amcanın o halini görünce daha da yıkılıyorum. O ezik halini gördükçe ben daha da eziliyorum. O makinaya lanet ediyorum, onu yanımda getirmeme sebep olanlara lanet ediyorum, kendime lanet ediyorum. Tek bir laf etse belki rahatlıyacağım ama tek bir ses çıkmıyor amcadan, hatta makina kafasına çarptığında bile acı ifade eden bir ses gelmemişti. Sonrasında da değişmiyor. Ben tüm bu çöküntüyle başka bir şey söyleyemiyorum. O gariban amcanın arkasından bakmaktan başka bir şey yapamıyorum.

Bazen arkama dönüp baktığımda, öyle yada böyle kırdığım, üzdüğüm birilerini hatırlıyorum. Düzeltemediğim olaylar bir şekilde peşimi bırakmıyor, bilinçaltımın mahzenlerinden hüzünlü hıçkırıklar duyuyorum. Oraya inip baktığımda yüzleri bana dönük bir çok kişi görüyorum. Yüzleri bana dönük kimi hüzünlü bakıyor kimi kızgın. Ben ise başımı önüme eğiyorum, birşey yapamamanın yada yapamamış olmanın çaresizliğiyle..

18 yorum:

Bulsara dedi ki...

özletmiştin :))

hatalar yapılır yada yaptıklarının hata olduğunu sonradan fark edersin. umulmadık hallerde ve şartlarda dahi önemli olan içhuzurunun olması.

Ne yaptığının farkındaysan üzülsen bile gerçeği kabullenmen kolay olur.

Keşke bazı insanlar senin düşüncelerinin birazından nasiplensede diğer insanlara verdiği zararların farkında olsa...

Gamzeli dedi ki...

Bende öyle geriye dönüp baktımmı benimde yaptığım o zaman iyi olduğunu düşündüğü mama şimdi ise onun yanlış olduğunu görüyorum..Keşke hiç yapmasak ama oluyor işte...

blacklebron dedi ki...

Uzun lafın kıssası ..
Hiç bişeyi kafaya takmaya gerek yoq ..
Olan olmuştur ..

Emir Bey dedi ki...

geçmiş düşündüğünde bence aklına o suratları getireceğine güldürdüğün eylendirdiğin insanların suratlarını getir ki mutlu olasın, çünkü değiştirebileceğin bir şey yok artık daha fazla üzülmek de gereksiz..

Adsız dedi ki...

seni yeterince tanıdığımı düşünüyorum ve kasıtlı olarak kimseyi kırmayacağını biliyorum. İnsan hayatında bilmeden farketmeden birilerini üzmesi kaçınılmaz. asıl önemli olan geçmişten ders çıkarabilmek ve yapılan yanlışları tekrarlamamaktır. Örnek;
Eminim sabah mahmurlugu da olsa artık elini uçak bagajına her attığında dikkatlice indirmeye özen gösteriyorsundur.
Gerçi laptop u kaptın en sonunda artık kasa devirme olasılığın sıfır:))
sevgiler aslı..

XMAN dedi ki...

bulsara,teşekkürler.pek yazasım olmadı bir müddet.güzel bir şiirle dükkan boş kalmasın dediydim:)
aslında birine karşı kırıcı olursam eğer o an hatamı gidermeye çalışıyorum ama bazen istesende olmuyor.ne özürün kabul oluyor nede istemeden yaptığın.teşekkür ederim iltifatın için ama bende kalp kırmış bir insanım.ve galiba çok kalp kırdım.ne kadar tam tersi düşüncede olsam da öyle.

gamzeli,keşke yapmasaydımlar böyle geriye dönüşlere sebebiyet veriyor.eminim art niyet olmadan yapmışsındır.

lebron james, öncelikle hoşgeldin:)bakış açın doğru.ama sanırım her insan yapamıyor.kişiden kişiye değişiyor.bazen bir konuda kendi kendime "boşveeer" desemde bi bakmışım,kafama yerleşmiş düşünce.sen bu dediğini yapabiliyorsan uzun yaşayacaksın demektir:)

emir bey,sende hoşgeldin.senin bakış açını çok beğendim.belki bu tarz düşünmem yapımdan kaynaklanıyor.belki bardağın boş tarafına daha fazla dikkat ediyorum.daha fazla üzülmek yersiz.eminim birçok kişiyi mutlu etmişimdir.bu açıdan bakmalıyım.teşekkür ederim emir bey.bey diyince çok resmi oldu emir diyebilirmiyim:)

XMAN dedi ki...

mertcim,senle benziyoruz zaten biz yapı olarak.kendimizi üzmeye,kafaya takmaya meyilli bir yapımız var.emir'in (bey demiyorum) bakış açısı çok olumlu.eminim sende birçok kişi sevindirmiş, hayatlarına mutluluk katmışsındır.hatta birisininkine daha çok katacaksın gibi:)

aslıcım,aslında ben hep hatalarımdan ders çıkarmaya çalışıyorum.işte insanız.art niyetim olmadığını biliyorsun.zaten ben sütten ağzı yanınca süt ve mamülleri tüketmeyecek kadar tedbirli biriyim:)dediğin gibi laptopla sorun olmuyor.olsa bile acıtmaz onun çantası:)

peace,teşekkür ederim.duyarlı olmaya çalışıyorum.insanları kırmamaya çalışıyorum.kırdığımda özür diliyorum.ama hayat bana bu konuda adil değil.nedense ben kırılınca özürler gecikiyor ya da gelmiyor bile.

yazılar çok mu ufak olmuş:))son için kafanı yorma.yorum bırakıyorsun sadece:))

Gamzeli dedi ki...

YOO TABİKİDE O ZAMAN SADECE KOMİKLİK OLSUN DİYE YAPIYORSUN ART NİYETİN NE OLDUĞUNU BİLE BİLMİYORSUN AMA OLMUŞ ARTIK BİR KERE :)

XMAN dedi ki...

gamzeli,komiklik olsun diyemi kırdın insanların kalplerini:)neyse omuş bi kere:)))

peace,mesaj alınmıştır komşu kardeş ;)

U.T dedi ki...

Sanırım olgunluk dedikleri bu olsa gerek.

Burcu Karadaş dedi ki...

bu muhasebeyi yapmış olan biri olarak hep cepten yemişim ki bı baktım gecenelerde..feci bi alıcağım var..

kırdıkların üzdüklerin olmuş..olucak da..ama bunları düşünmen bile yeterli..aferım be sana..

XMAN dedi ki...

umar,bence olgunluk diyemeyiz.daha çok yapı meselesi..

burcyni,nedense bende senin gibi hissediyorum.banada adil değil hayat.alacaklı kalıcaz gibi geliyor.teşekkürler aferin için:)

Burcu Karadaş dedi ki...

alacaklı kaldım bile..fişte alamadım:))

ortalıklarda kalakaldım..hayat adil diil:))

napalım..))))

Gamzeli dedi ki...

ben geldim ve gidiyorum Xman...Sana iyi tatiller...

U.T dedi ki...

sen nasıl adlandırıyorsan öyledir.

XMAN dedi ki...

sanada iyi tatiller gamzeli,

hah şöyle umar:)hizaya gel:))

Burcu Karadaş dedi ki...

şşşt.nie yazmıon sen..ööle kaçak kaçak bloglar arası gezıon farktmıos sanma! :D

görmüycem bi daha:))

XMAN dedi ki...

senden hiçbirşey kaçmıyor valla:)