16 Şubat 2006

Yağmur



Bulutların yeryüzüne hediyesi yağmur. Çölde bedevinin, tarlada çiftçinin ortak temennisi. Yağmur nedense beni hüzünlendirmiştir. Çocukluğumda yağmura yağdığı zaman önce durgunlaşır, dizlerimi kucaklayıp küçük odamın küçük penceresinden yağmuru izler , hüzünlenirdim. Önce kaşlarını çatar gökyüzü. Gürlemeye başlar sonra etrafına kükrer ve sonra durgunlaşır, üzgün bir kimliğe bürünür sonra da ağlamaya başlar. Yağmur damlaları bana gözyaşlarını anımsatır. Belki hüzün etkisi bu yüzdendir. Yağmur damlaları da tıpkı gözyaşları gibi üzgün bir gözün pınarlarından oluşur ve akar gider.

Aynı zamanda hayata da benzetebiliriz. O da bizim gibi bulutun bağrından doğar ve yaşamaya başlar, damla şeklini alır. Sonra nihai hedefine doğru ilerler. Gökyüzünden yeryüzüne doğru süzülmeye başlar. Rüzgar onu hedefin saptırabilir belki ama amacına ulaşmasını engelleyemez. Bildiği yolda devam eder. İnsan hayatının aksine yolu inişli çıkışlı değildir. İstikrarlıdır , sürekli düşer diğer damlalar gibi. Ve dünyaya yaklaşır. Yolculuğu , deniz mavisi gözleriyle gökyüzüne bakan güzel bir kızın pürüzsüz alnında sona erer.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Yağmurlu soğuk günlerde sıcacık evimde olmak ayrı bir huzur veriyor bana. Evsizler aklıma geliyor ve içim bir kötü oluyor. Şükretmeyi aklıma getiriyor bana yağmur.
sevgiler, aslı